Komşu ziyareti
yapmak isteyenlere: Gürcistan rehberi!
Üzüm bağlarıyla dolu geniş vadilerinden
muhteşem dağ manzaralarına Gürcistan, dünyadaki en güzel ülkelerden biri.
Özellikle doğa yürüyüşü, at binme, bisiklet, kayak ve rafting gibi doğa
sporlarını sevenler için eşsiz fırsatlar sunan ülke, anı zamanda dünyada
şarabın doğduğu yer olarak da biliniyor. Biz Türkiye vatandaşları için
pasaporta dahi gerek duymadan gidebileceğimiz Gürcistan, aynı zamanda Karadeniz
mutfağıyla ortak yönleri olan bir yemek kültürüne ve son derece misafirperver
bir halka sahip. Eğer sen de bu güzel ülkeyi gezilecek yerler listene eklemeyi
düşünüyorsan, aşağıda yer verdiğimiz bilgilere bir göz atabilirsin!
Tiflis
Gürcistan dendiğinde ilk olarak akla
başkent Tiflis geliyor. Kura Nehri etrafında kurulmuş bu şehrin etrafı dağlar
ve tepelerle sarılı. 5. yüzyıldan beri Gürcistan’ın başkenti konumunu sürdüren
Tiflis, sahip olduğu uzun tarihi mimarisine de yansıtmış durumda. Türkiye’den
uçak ve Gürcistan’ın diğer şehirlerinden uçak ve trenle ulaşabileceğin şehirde
özellikle Eski Tiflis’i ziyaret etmeni ve tarihi sokaklarında gezerken yöreye
özgü bir pide türü olan ‘haçapuri’yi mutlaka denemeni öneririz.
Batum
Gürcistan’ın ikinci en ünlü şehri ise
Batum. Karadeniz kıyılarında modern bir şehir olarak varlığını sürdüren Batum,
mimaride Avrupa ve Asya stillerinin buluşma noktası. Öyle ki peri
masallarındakilere benzer kuleler, heykeller ve binalar görmen mümkün. Şehre
vardığında Batum Botanik Bahçesini görmeyi ve Piazza meydanında bir kahve
içmeyi unutma. Ayrıca, Türkiye’nin
farklı noktalarından uçakla ya da otobüsle ulaşabileceğin Batum’da ‘hinkal’ adı
verilen büyük bir mantı türünü de tatmanı tavsiye ediyoruz.
Vardzia
Gürcistan’ın güneyinde, bir mağaraya oyulu
halde bulunan Vardzia, muhteşem manzaralı bir manastır. Adeta filmlerden
fırlamış gibi görünen bu yapı, 12’inci yüzyılda kadın hükümdar Kral Tamar
zamanında yapılmış. Vardzia, yakın dönemde bir depremin bu yapıyı ortaya
çıkarmasına kadar, aslında kayaların altında bulunuyordu. Şimdi ise her yıl
binlerce turisti kendine çeken bir cazibe merkezi.
Chiatura
Bir zamanlar Gürcistan’ın maden çıkarılan
şehirlerinden biri olan Chiatura, günümüzde teleferikleriyle ünlü. 1954 yılında
dönemin Sovyet yönetimi tarafından madencilerin taşınması için yaptırılan bu
teleferikler, bölgenin her köşesini birbirine bağlıyor. Hatta bu nedenle şehir,
‘teleferik şehri’ olarak biliniyor. Halen bir ücretsiz toplu taşıma şekli
olarak kullanılan bu taşıtlara binmen ve biraz korkulu, biraz da keyifli bir
deneyim yaşaman mümkün.
Svaneti
Gürcistan’ın kuzeybatısında bulunan
Svaneti, Kafkas Dağlarının kalbinde yer alan tarihi bir şehir. Nefes kesen
manzaralara sahip küçük ve yemyeşil köyleriyle ünlü bu şehir, insanda adeta bir
pastoral tablonun içindeymişsin hissi yaratıyor. Kafkas Dağlarının eteklerinde
Avrupa’nın Orta Çağlarına geri dönmek isteyen herkes, Svaneti’yi ve özellikle
de Uşguli Köyünü ziyaret etmeli.
Tuşeti
Gürcistan’ın kuzeydoğusunda yer alan
Tuşeti, bölgenin yeşil doğasının tüm ihtişamıyla gözler önüne serildiği bir
şehir. Tuşeti’ye varabilmek için Abano adında, yaklaşık 3 kilometrelik bir
yolda seyahat etmek gerekiyor. Ancak Abano’nun dünyanın en tehlikeli
yollarından biri olarak düşünüldüğünü hesaba kattığımızda, bu yolculuğun ne
kadar heyecan verici olabileceğini de anlamış oluyoruz. Ancak bu yolun tüm yıl
boyunca sadece yaz döneminde 5 ay açık kaldığını ve yerlilerin dahi kış
döneminde yükseklere çıkmadığını da eklemeliyiz.
Gürcistan,
pasaporta dahi gerek duymadan ulaşabileceğiniz muhteşem bir ülke. Karadeniz
bölgesinin kültürüne benzer kültürü, damak tadınızla son derece uyumlu
lezzetleri, sıcakkanlı insanları ve eşsiz mimarisiyle kalbinizi çalacağına emin
olduğumuz bu ülke, aynı zamanda bütçe dostu bir tatil imkanı da sunuyor.